Tiran-İşkodra-Ulçin-Bar-Budva-Kotor istikametinden gelerek büyük zorluklarla geldiğim Kotor'a hayran kaldım. Otobüsle şehre girer girmez Orta Çağa dönüş yapmış gibi hissettim. Sonrasında körfezin güzelliğiyle yürüyüp otelime ulaştım.Otelim eski şehrin içerisinde, eski şehir de etrafı yüksek duvarlar örülmüş küçük bir alan.Bu kapalı şehire girmek için de 3 ayrı kapı bulunuyor.
Kotor'un bu bölümü bir günde gezilebilecek bir yer. Kale içinde Kampana Tower, Cats Museum, St.Nicholas Ortodoks Kilisesi, St.Luke Kilisesi,Stankoviç Antika Pazarı,St.Tryphanon Katedrali bulunuyor. Ayrıca çok sayıda hediyelik dükkanlar var.
Kotor Kalesi- John's Castle
Burda harika bir manzara var, doğa harikası bu güzel körfezi izlerken 3-4 saat doya doya dinlenip fotoğraflar çektim. Kaleye yarım saat merdiven çıkarak ulaştım, gayet yorucu ama manzarayı görünce değdiğini fark etmiş oldum.
Fotoğraftan da anlaşılacağı üzere basamaklar, yaya yolu, evler hepsi taştan.
Kotor Körfezi
Saat Kulesi-St.Tryphanon Katedrali-St.Luke Kilisesi
Hafta içi olması ve yaz sezonunun açılmaması sebebiyle neredeyse kimse yoktu. Haftasonları kalabalık oluyormuş, ben ordayken çok sakindi. Sahil boyu yürüyerek tüm sahil gezilebiliyor. Otobüsle Tivat'a geçme imkanı da var. Burayı da kısa zamanda geziyorum.
Sahil
İlçeler arasında otobüsler bulunuyor, burdan kıyı boyunca her ilçeyi gezebilirsiniz. Ayrıca sahil kenarında balıkçılar da mevcut. Burası huzur verici harika bir yer , gelip görmenizi şiddetle tavsiye ederim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder